
İBADET
Kur’an-ı Kerim’in temel konularından biri de ibadettir. İbadet; insanın Allah’a sevgi, saygı ve bağlılığını göstermek amacıyla yaptığı davranışlardır. İbadetlerde esas gaye Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaktır. Zira Allah, “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât suresi, 56. ayet.) buyurarak insanların yaratılış gayesinin Allah’a kulluk olduğunu ifade etmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette insanın yapmakla yükümlü olduğu davranış ve ibadetlerden bahsedilir. Bunların başında namaz, oruç, zekât ve hac gibi ibadetler gelir. Örneğin bir ayette şöyle
buyrulur: “Namazı kılın, zekâtı verin ve peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin.” (Nûr suresi, 56. ayet.)
Kur’an’da kurban, tövbe, zikir, dua, sadaka ve infak gibi ibadetler de konu edilir. Ayrıca Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla yapılan her olumlu davranış da ibadet sayılır ve teşvik edilir.
Örneğin anne ve babaya iyi davranmak, kimsesizleri gözetmek, selamlaşmak, helal kazanç sağlamak için çalışmak, ilim öğrenmek ve görgü kurallarına uymak gibi güzel davranışlar İslam dininde ibadet olarak kabul edilir.
İbadet sayılan bazı davranışlar Nisâ suresinin 36. ayetinde şöyle ifade edilmiştir: “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne ve babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, sorumluluğunuz altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.”
İslâm dini beş şart üzerine bina edilmîştir. Bunlar oruç tutmak, namaz kılmak, hacca gitmek, zekat vermek ve kelime-i şahadet getirmektir.
1. Kelime-i Şahadet getirmek:
Allah’ın birliğini ve Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğunu bildiren şahadet cümlesini gönülden inanarak dil ile söylemektir. Kelimeişahadet şöyledir:
Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu verasuluh.
Anlamı: Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur; yine şahitlik ederim ki Hz. Muhammed, Allah’ın kulu ve elçisidir.
Bir kimsenin yaptığı ibadetlerin kabul olması için bu birinci şartın yerine getirilmiş olması gerekir.
2. Namaz kılmak:
Namaz kılmak, akıllı ve sorumluluk çağına gelmiş olan her Müslüman’a farzdır. Namaz, Yüce Allah'a gösterilecek saygının en güzel ifadesidir. Namaz kılmakla Allah'ın bize verdiği sayısız nimetlere karşı teşekkür etmiş oluruz. Yüce Allah, Kuranıkerim’de, namazın bizi her türlü kötülükten alıkoyacağını bildiriyor.
3. Oruç tutmak:
Oruç, tan yerinin ağarmasından Güneş'in batışına kadar yemeden, içmeden ve benzeri birtakım bedeni isteklerden uzak durmak demektir. Oruç, sadece Hz. Muhammed'in gönderildiği topluluklara değil, onlardan önce gönderilmiş olan peygamberler dönemindeki halklara da emredilmiştir. Orucun farz olduğunu bildiren ayet, anlam olarak şöyledir: ''Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.''
Peygamberimizin bildirdiğine göre Yüce Allah, ramazanda oruç tutanı mükafatlandıracak ve günahlarını bağışlayacaktır. Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır:
''Bir kişi, ramazanın faziletine inanarak ve mükafatını umarak oruç tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.''
4. Hacca gitmek:
Hac, dinen zengin olan Müslümanların yapmakla yükümlü oldukları bir ibadettir. Hac, usulüne uygun bir şekilde ihrama girmek, zamanında Arafat'ta vakfe yapmak (durmak) ve Kabe'yi tavaf etmektir.
Hac ibadetinin yapılmasını Yüce Allah bize Kuranıkerim’de emretmiştir. Hac, hem mal (para) hem de bedenle yapılan bir ibadettir. Hac ibadeti ile Yüce Allah'a verdiği nimetler için şükrederiz. Ayrıca ona karşı kulluk görevini de yerine getirmiş oluruz. Sevgili Peygamberimiz haccın önemini belirtmek için şöyle buyurmuştur: ''Kim Allah için hacceder de, (bir daha) günah işlemezse anasından yeni doğmuş gibi tertemiz olarak döner.''
5. Zekat vermek:
Zekat, sözlükte temizlenmek, artmak anlamına gelir. Zekat, İslam dininin belirlediği ölçüye göre zengin sayılan Müslümanların yerine getirmek zorunda oldukları bir ibadettir. Dini ölçülere göre zengin sayılanlar, her yıl mallarının veya paralarının kırkta birini (yüzde iki buçuğunu) yoksullara vererek zekat ibadetini yapmış olurlar.
Yüce Allah, Kuranıkerim’de şöyle buyurur: ''Namazı kılın, zekatı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür.'' Zekat konusunda başka ayetler de vardır.
Sevgili Peygamberimiz de zekatın önemini belirtmiş ve Müslümanlara zekat vermelerini öğütlemiştir. İnancımıza göre zekat olarak verilecek mal veya para, fakirlerin hakkıdır. Bu sebeple zengin Müslümanlar, zekatlarını severek ve karşılığında bir şey beklemeden fakirlere vermelidirler.
Zekat, yoksulları sevindirir. Geçim sıkıntısı çeken ailelerin yüzünü güldürür. Zekatı , veren de bu durumdan dolayı mutlu olur
Kelime-i Şahadet(Tevhid) emri
De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiç bir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten müslümanlarız." (3/64)
Namaz emri
Onlarki Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir;kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler,namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir(hac suresi 35)
İman etmiş kullarına söyle:alışverişin ve dostlugun olmadıgı o gün gelmezden evvel dosdogru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler(İbrahim suresi 31)
Ehline(ümmetine)namazı emret ve onda kararlı davran.Biz senden rızık istemiyoruz biz sana rızık veriyoruz sonuçta takvanındır(Taha suresi 132)
Oruç Emri
Bakara Sûresinin 183 . Ayetinde
Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.
Bakara Sûresinin 184 . Ayetinde
Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir.43 Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Zekat emri
Tevbe / 60 Sadakalar (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, yolcuya mahsustur Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir






